Dikkat ! Bu site yoğun miktarda kültür-sanat içerir.
e-mail:kulturcoo@gmail.com

Boğazın Geç Fark Edilmiş Yeni Güzelliği : YOROS KALESİ


Evet dostlar, sizinle boğazın herkesçe keşfedilmemiş bir güzelliğini anlatacağım bu yazımda. Boğazın Karadeniz girişinde, Anadolu Kavağı’nın sırtlarındaki, eşsiz manzarası ve yaşlı geçmişiyle Yoros Kalesi’nden bahsedeceğim.

Adını nereden aldığına dair kesin bir bilgi olmamasına rağmen, şöyle bir rivayetler vardır ki, ben çoğunu olukça inanılır buluyorum. “Kutsal Yer” anlamına gelen “Hieron” kelimesinden geldiği görüşü oldukça yüksektir. Aynı zamanda Yunan mitolojik tanrılarından Zeus’un adıyla özleşmiş “uygun rüzgarlar” anlamına gelen Ourios’tan geldiği söylentisi de vardır ki, buradaki yakınlığa dikkat çekeceğim Yunanca’da “Oros” kelimesi dağ anlamına gelmektedir.

Yazıya başladığımdan beri Yunanca’dan bahsederek kalenin kimlerden kaldığı apaçık ortada diye düşünüyorum. Kale 13.yy da Bizans tarafından yapılmıştır. Fakat devletin zayıf düşmeye başlaması ile birlikte kale Cenevizlilerin eline geçmiştir. En son ise Osmanlı Devleti’nin eline geçmiş ve onlar da kaleyi onarıp kullanmışlardır.

Kalenin arkeolojik çalışmalarında bizzat bulundum ve dikkat çeken en önemli unsurlar,kalenin iki büyük burcu var ve oldukça sağlam bir şekilde günümüze ulaşmış. Burçların kapıya bakan taraflarında iki adet Doğu Roma İmparatorluğu’nun bayrak simgesi işaretleri olan taş yazıtlar vardır. Ayrıca kalenin iç duvarlarında Yunanca birçok yazıt bulunmaktadır. Kalenin altında
sayısız dehlizler bulunmaktadır ve henüz içlerine girilmemiştir. Yapılan kazılarda ise dökme çiviler, lüleler, kılıç kabzaları, ok uçları, testiler ve insan kemikleri en çok bulunan tarihi buluntulardır. Hatta biraz derine indiğimizde jiletli tel kalıntıları, askeri bariyer kalıntıları bulduk ve İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü dekanının açıklamasına göre Amerikalı askerler 1.Dünya Savaşı’nda burayı askeri üs olarak kullandıkları anlaşılmış. Tabi
kalenin yapılış amacı boğazın girişindeki bir gümrük kapısı olarak iş görmesidir. Ayrıca kalenin aynısından bir tanede tam karşı yakada olduğu biliniyor ama orman tabakası tamamen kaleyi kaplamış durumda ve günümüze tamamen ulaşamamıştır. Kalede 18.yy zamanına kadar yerleşim ve hayat varmış. Daha sonra Savaş ağırlıklı kullanılmaya başlanmıştır. Kazılar her yaz devam ediyor ve yapılan her kazıda yeni bir olay aydınlanmaya devam ediyor, günümüze bir tarihi eser daha kazandırılıyor. Kale yazları ziyarete açıktır ve eşsiz güzellikte bir manzarası vardır. Ayrı olarak kışın da giderseniz, kalenin içindeki atmosfer ve boğazın puslu görüntüsü ile  inanılmaz bir gotik havaya kapılacaksınız.

Umarım bu yazı ile birlikte tarih konusuna ve meraklılarına faydamız dokunmuştur. Boğazın incisi Yoros Kalesi’ni anlattık. Anlatmak ve bilgilendirmek bizden, gidip görmesi sizden. Sağlıcakla kalın dostlar.

       
                                                                  Furkan ÖZDEMİR


0 yorum:

Bu sitenin hakları Da Vincinin şifreleriyle aynı odada saklanmaktadır. ®