70-80'ler Müziğiyle Gelen Aşk -ROCK-
70 ve 80'lerdeki eşsiz müzik...
Tek bir müzik grubuna ya da sanatçıya odaklanmayı planlıyordum bu yazıda ancak düşündüm de 70-80'ler dediğimiz, güzel müziğe doymuş ve pek çok hiti ve önemli sanatçıların parlama dönemlerini barındırmış şahane ve efsane zamanlar. Tam da bu nedenle bir derleme yapmaya karar verdim.
Eric Clapton-Layla
Aşık olduğu kadına yaptığı bu parçayla Clapton, aşkın yaşanabilir olduğunu düşündürüp, en gerçekçi ve umut vaad eden çalışmalardan birini yapmış olabilir. Clapton'ın bu şarkıyı yakın arkadaşı George Harrison'ın eşi Pattie Boyd'a yaptığı biliniyor. Şarkının başarılı düzenlemesi ve güçlü yorumuyla birlikte vokal-enstrüman uyumu dışında, onu güzel ve ilginç kılan noktalardan biri adının Leyla ile Mecnun'dan geliyor olması.
Cem Karaca-Bu Son Olsun
Cem Karaca için -Türk müziğinde ve Türkiye'deki rock müzik bağlamında değerlendirildiğinde- "mihenk taşı" harici bir yakıştırma, eminim ki yetersiz kalacak. Kültürünü, kitlesine iyi aktarabilmiş ve bunu yaparken rant kaygısına düşmemiş, aynı zamanda da toplumdaki siyasal sorunları ve gidişatı yansıtan eserlerle dinleyicilere ulaşabilmiş bir insan/sanat adamı. Siyasi görüşünü saklamaktan çekinmemesi, yine -subjektif bir değerlendirme ile- bir sanatçı olarak, halkla olan bütünlüğünün açıklanmasında önem teşkil etmekte.
Bu son olsun
Ek olarak, İşçisin sen işçi kal...
Tamirci Çırağı
Bon Jovi-You Give Love A Bad Name
Livin' on A Prayer adlı parçalarıyla sayısız insana Tommy ve Gina ikilisinin hikayesi ile umut vermiş bir gruptan söz ediyoruz. Bon Jovi, 90 ve sonrası jenerasyonu için, daha çok "It's My Life" ile tanınıyor olsa da başarılarla ve rekorlarla dolu sanat hayatına sahip bir grup. "You Give Love A Bad Name" şarkısı 80'leri kırıp geçiren eserlerden. Günün modasına ve zamanın gereklerine adapte ve konsantre olmaktaki özenleri için bu grup hatırlanmayı ve saygılı çokca hak ediyor.
You Give Love A Bad Name
-BONUS-
It's My Life (2000)
Tabii ki, efsane ve her duygu ve ruha ayrı yakışan eser,
Livin' On A Prayer
Bu sonsuz duraklı yolculuğumuzda bir sonraki yazıda başka türde ve yorumda eserlerle görüşmek üzere.
Gizem CEVİZLİ
0 yorum: